Görüşlerinizi
Paylaşın
GIDA ÜRETİCİLERİNİN 'ETİKET'LE İMTİHANI

31 OCAK 2020 - Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tüketicileri bilgilendirmek için çıkardığı "Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği" küçük üreticilerin yeterli bilgilendirilmeden çıkarılmış olması nedeniyle KOBİ'ler için tam bir "imtihana" dönüştü.

Yönetmeliklere uygum sağlanabilmesi için verilen 3 yıllık sürede, özellikle aile işletmesi durumundaki üreticilerin Bakanlık tarafından yeterince bilgilendirilememiş olmasının sonuçları, yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle ortaya çıkmaya başladı.

ATO'nun Toptan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Meslek Komitesi, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakende Ticareti Meslek Komitesi, Pastacılar, Çikolatacılar ve Tatlıcılar Meslek Komitesi, Hazır Yemek Hizmetleri-Kantin İşletmeciliği Meslek Komitesi ve Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi olmak üzere toplam 5 ayrı komitesini temsilen Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin'e giden ATO temsilcileri, sektörün sorunları ile görüş ve önerilerini aktarma imkânı bulamadı. ATO'nun yaklaşık 25 bin üyesini temsil eden beş komiteye ziyarette başkanlık eden ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, sektördeki işletmelerin yaklaşık 10 bininin aile işletmesi olduğuna ve bu işletmelerin yeni düzenlemeler konusunda yeterince bilgi sahibi olamadığına dikkat çekti.

5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun çizdiği sınırlar çerçevesinde faaliyet gösterdiğini ve kanunun ATO yönetimine üyelerinin menfaati doğrultusunda meslek faaliyetlerine ilişkin görüşlerini muhataplarına iletme görevi verdiğini kaydeden Yılmaz, gıda sektörünün kayıtlı olduğu beş komite temsilcisiyle birlikte Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Metin'i ziyaret ettiklerini kaydetti.

"Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği" uygulama sorunlarına ilişkin ATO'nun 5 komitesinin ortaklaşa hazırladığı raporu Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin'e iletmek ve sektörün görüşlerini aktarmak istediklerini bildiren Yılmaz, ATO temsilcilerinin görüş ve önerilerini Bakan Yardımcısı'na aktarma fırsatına sahip olamadıklarını söyledi.

ATO temsilcilerinin Bakan Yardımcısı Metin'in yaklaşımı karşısında demoralize olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları söyledi:

"Yaklaşık 160 bin üyeyi temsil eden Ankara Ticaret Odası olarak, üç yıldır üyelerimizin kendi sektörlerine ilişkin tespitlerini, çözüm önerilerini içeren 2000'e yakın kararı ilgili kurum ve kuruluşlara ilettik ve bu diyaloğun pozitif yansımaları ticari hayatta görüldü.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halka kıymet veren yaklaşımı üyelerimizi, sektörel sorunların çözümünde yer alma konusunda cesaretlendiriyor. Gıda Kodeksi ile ilgili yönetmelik de sadece üyelerimizi değil tüm vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Çoğu aile işletmesi olan binlerce üyemizin mevzuat takibi konusundaki yetersizliğinin ekonomiye olumsuz yansımaması için özel çaba halindeyiz. Üye sayısı itibariyle Türkiye'nin ikinci Odasıyız ve girişimciliği teşvik etmenin yanı sıra, işletmelerin ömrünün uzun olması için de gayret sarf ediyoruz. Yalnızca işletmelerin açılması değil uzun yıllar ticaret yapıp vergi ödemesi, istihdam sağlaması da hedefimiz"

Önceden alınmış randevuda ATO üyelerinin konularını Gıda Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin ve Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanı Selman Ayaz'a ilettiklerini kaydeden Yılmaz, 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe giren "Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği"nin ürün niteliklerini belirten besin öğesi tanımlamalarının detaylandırılmasına ilişkin hüküm içerdiğini hatırlattı. Yılmaz, "Detaylı tanımlamaya ilişkin yönetmelikte hüküm var ancak Tarım İl Müdürlüklerine bağlı laboratuvarlarda bunun yapılıp yapılmadığını denetleyecek yeterlilikte teknik alt yapı mevcut değil" diye konuştu.

-SEKTÖR TEMSİLCİLERİ SEKTÖRÜN GELECEĞİNİN GARANTİSİDİR-

Tüketicileri bilgilendirmek amacıyla çıkan yönetmeliğin örneğin çölyak hastaları için ihtiyaç duyulan bilgilendirme mecburiyetini ortadan kaldırdığını da aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beş ayrı komitemiz, yönetmelikteki aksaklıklar ve uygulamaya yönelik sorunları rapor haline getirmiş. İstişare kültürüne önem veren, sorunları muhataplarıyla bire bir diyalogla çözme gayretinde olan, temsil ettiği kitlenin önemini bilen ve bunun sorumluluğunun bilincinde olan bir yönetim olarak gayemiz, ekonomimizin sağlıklı işlemesine engel olarak unsurları ortadan kaldırmak. Sektör temsilcileri, sektörün geleceğinin garantisidir. Konunun doğrudan içinde olan kişiler olmaları nedeniyle sorunu da çözümü de en iyi onlar bilir. Tüketicileri ve halk sağlığını doğrudan etkileyen mevzuat düzenlemelerinde sektör temsilcilerinin, meslek örgütlerinin ve STK'ların görüşlerine hazırlık aşamasında başvurulmalı ve bu süreç en ufak işletmeye ulaşıncaya kadar devam ettirilmelidir.  Düzenlemelerin hizmet sağlayıcıları ve bağlı bulundukları meslek kuruluşlarının sektöre dair tecrübe ve bilgi birikimlerinden istifade edilerek olgunlaştırılmasının kaynak ve zaman tasarrufu açısından kritik önem taşımaktadır."